9 Mayıs 2015 Cumartesi

3 Temmuz 2008 Perşembe

Deniz Uğur Kung Fu Panda Filminde Seslendirme Yaptı

Deniz Uğur Sunat bir Amerikan animasyon filmi olan Kung Fu Panda da Angelina Jolie'nin seslendirdiği bir karekterin Türkçe seslendirmesini yaptı.
Yönetmenliğini Marc Osborne, John Stevenson'ın yaptığı animasyon filminin konusu şöyle:

Tutkulu, irikıyım ve biraz da sakar bir panda olan Po (Jack Black), yaşadığı çevredeki en fanatik kung fu hayranıdır. Ancak ailesine ait makarna restoranında çalışır ve sürekli tıkınırken bu spora pek yatkın sayılmaz. Hiç beklemediği bir anda eski bir kehanetin gereğini yerine getirmek için görevlendirilince Po’nun hayalleri gerçeğe dönüşür. O artık idolleri olarak gördüğü efsanevi Öfkeli Beşli’nin yanında kung fu dünyasına katılmıştır.

Seslendirme kadrosu çok zengin bir animasyon.

Po: Okan Yalabık (Jack Black)
Usta Shifu: Köksal Engür (Dustin Hoffman)
Usta Kaplan: Deniz Uğur (Angelina Jolie)
Usta Maymun: Murat Aydın ( Jackie Chan)
Usta Engerek : Deniz Çakır (Lucy Liu)
Usta Ugvey: Müşfik Kenter (Randall Duk Kim)
Po’nun Babası: Ahmet Eres (James Hong)
Kar Leoparı Tai Lung: Mazlum Kiper (Ian McShane)
Usta Mantis: Kadir Çermik (Seth Rogen)
Usta Turna: Altan Erkekli (David Cross)
Zeng: Yiğit Özşener (Dan Fogler)
Komutan: Tarkan Koç (Michael Clarke Duncan)
Haydut Reisi: Bekir Çiçekdemir (Wayne Knight)

Deniz Uğur Hayranlarından Anlamlı Sözler

-televizyonlarda gördüğüm en güzel insanlardan biri. şüphesiz tam kocası İsmail Hakkı Sunat ı hiç haketmediği şekilde kaybetmesi üzerine tamamen bu işlerle alakasının kesileceğini düşünmeye başlamışken onu tekrar karşımızda görmekten çok büyük mutluluk duyduk.o güzel yüz ifadesi, o anlamlı bakışları ve oyunculuk becerisi ile bizi bizden almayı herdaim başarabilen ender insanlardan biridir. bu arada Banu Güven ile olan benzerliği de dikkatimizden kaçmamıştır. esasında Banu Güven 'in onunla olan benzerliği olarak düzeltsek sanırım daha doğru olacak.
(hyperion)
-oynadığı dizide başrol oyuncusu dünya güzelini sürklase eden yetenekli cazibe.
(hunili varil)
-bir gülüşüyle dünyayı aydınlatabilecek kadar güzeldir kendileri.
(veli mcbeal)
-yüzüne hüzün oturmuş güzel kadın... hüznün neden olduğunu bilmesem yakıştı diyeceğim ama dilim varmıyor...
(kediadam)
-dünya güzeli ...(bipp).. efendim bunun yanında. her haliyle dünyalar güzelidir. yaşadığı o kadar kederin, acınin üstesinden gelmeyi başarmiıştır. buzdolabı gibi gorünmesine rağmen aslında kelimenin tam anlamiyla delidir. o kadar esprili, o kadar akıllı bir kadın daha tanımıyorum. güzelliğinden ziyade, önemli olan çalisan bir kafaya sahip olması. rol yeteneğine hiçbir sey demiyorum zaten görünen köy kılavuz istemez. her daim başarılı olmaya mahkum bir insan.
(thewicket)
-duru yüz. çivit mavisi gözlere sahip olmasa da en güzel bakan kadın ünvanını kendisinden başkasına layık göremiyorum. yaşadığı korkunç olaylara rağmen ayakta kalma dirayeti hem örnek olmuş hem de takdirimi cezbetmiştir.
(inferm)

16 Haziran 2008 Pazartesi

Ayaktakımı Arasında...

Suha Çalkıvik
NTV-MSNBC
Güncelleme: 10:57 19 Temmuz 2005 Salı









İSTANBUL - Oyunda, Engin Cezzar, Payidar Tüfekçioğlu, Macit Sonkan, Ali Sürmeli, Müge Arıcılar, Güneş Hayat, Özgür Erkekli, Alptekin Serdengeçti, Murat Karasu, Gülen Çehreli, Merih Atalay, Ayşe Tunaboylu, Ergun Akvuran, Saydam Yeniay, Ömer Hüsnü Turat, Kemal Topal, Özgür Yalım ve Edward Aris rol alıyorlar.





Usta tiyatro adamı Engin Cezzar, Devlet Tiyatrosu sanatçısı Payidar Tüfekçioğlu ve 13 Temmuz 2004’te öldürülen Devlet Tiyatrosu sanatçısı İsmail Hakkı Sunat ile birlikte ‘Ayaktakımı Arasında’ oyununun başarısı üzerine konuştuk. Evet, yanlış okumadınız ... İsmail Hakkı Sunat da aramızdaydı. Eşi, tiyatro sanatçısı Deniz Uğur Sunat, söyleşimiz sırasında hem kendi izlenimlerini hem de İsmail Hakkı’nın ona fısıldadıklarını bize aktardı.





Deniz Uğur Sunat- Ayrıcalıklı oyuncular vardır, ayrıcalıklı aktörler vardır. Işığı olan oyuncular... Sahnede 40 kişi olsa bile, herkes onları izler. Onlardan yola çıkarak oyunu izler. İşte böyle ayrıcalıklı üç tane aktörün aynı oyunda buluşması, büyük bir şans bizler için, yani izleyiciler için. Bir de, bir oyuna çalışırken, onu ne kadar sahiplendiğinle ilgili. Oyunculuğa nasıl baktığın, işine nasıl sahip çıktığın, ne kadar disiplinli olduğunla da ilgili bir şey. İsmail Hakkı, bir proje sahneleneceği zaman, prova sürecine kadar, sanki oyunun yönetmeni olacakmış gibi araştırma yapardı, kendine dosyalar hazırlardı, farklı görüşler alırdı. Sonuçta bir senteze ulaşıp, kendi aktörlük yorumunu ortaya koyardı. Çok birikimli ve işini inanılmaz derecede seven bir insandı. Maksim Gorki’nin ‘Ayaktakımı Arasında’ oyununu da özellikle çok sevmişti. Çünkü edebi olarak çok değerli bir eser olduğuna inanırdı. Çehov ile Gorki’nin mektuplaşmalarından bahsetmişti bana provalar sürecinde. Çehov, kritik etmiş eseri ve uzun bir metin olduğunu söylemiş, “sahnelenmesi zor olacaktır, ama edebi olarak son derece lezzetli ve değerli bir metin bu” demiş. Ama buna rağmen, Maksim Gorki sahnelenmesini istemiş. Gerçekten de sahneye konması kolay bir eser değil. Kırpılmadan, kesilmeden, değiştirilmeden ya da çok farklı yorumlar katılmadan, olduğu gibi sahnelenmesi kolay bir oyun değil ve müthiş bir başarı kazandı, bu ayrıcalıklı insanlar sayesinde.
Payidar Tüfekçioğlu- Ayrıca, İsmail’in bize Akira Kurosawa’nın ‘Ayaktakımı Arasında’ filmini izlettirmesinin de çok büyük katkısı oldu. O yorumu izlemek önemliydi bizim için.Deniz Uğur Sunat- ’Ayaktakımı Arasında’ çok özel bir dönemi anlatıyor. Rolünü çok sevmişti İsmail Hakkı. Oynadığı kişi Vasili Pepel, bir hırsız. Fakat, birçok şeyi sorgulatıyor insana oyunun içinde. Neden hırsız olmuş bu adam? Aynı şey, bütün karakterler için de geçerli. Dibe çökmüş insanların öyküleri. Ne, onları o hale getirmiş? İsmail Hakkı, bu oyunun ruhunu çok iyi kavramıştı. Bu oyun, onun ruhunu çok besleyen bir oyundu. En son oynadığı oyunun ve ödül aldığı oyunun, bu oyun olması, benim için çok anlamlı. Prömiyer gecesi oyundan sonra, kulise girdiğinde haykırdığı bir sözünü biliyorum: “Vasili Pepel, benim!”
Engin Cezzar- Haklıymış. Haklıymış ki, çok başarılı oldu. Bu oyunda bana rol teklif edildikten sonra, diğer oyuncuların kimler olduğunu öğrenmek istemiştim. Pepel rolü boştu. Zorlanıyordu yönetmen. Ben de “niye zorlanıyorsun? Pepel burada, içimizde, yanımızda.” demiştim. İsmail’le 10 yıl önce, ‘Kadı’ adlı oyunu yönettiğimde tanışmıştım. Çok sevmiştim, yeteneğine hayran olmuştum daha o zaman. İşte böyle bir soru sorulduğu zaman, ben “kesinlikle Pepel’i oynayacak bir tek insan var Devlet Tiyatrosu kadrosunda, o da İsmail” demiş, çok ısrarcı olmuştum. Deniz Uğur Sunat- Seyirci olarak bizim için de inanılmaz lezzetliydi, sizin o paslaşmalarınız, o sahneleriniz.

..........

Yazının Devamı.. http://www.ntvmsnbc.com/news/333497.asp adresinde..

İsmail Hakkı Sunat




İsmail Hakkı Sunat (1966-Adıyaman) Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu. Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı olan İsmail Hakkı Sunat, bir çok tiyatro oyununda rol almıştır. Ankara'dan, İstanbul Devlet Tiyatrosu'na geçiş yapan sanatçı, reklam filmleri, tv dizileri ve bir sinema filminde de rol aldı. Sanatçı Deniz Uğur'la evli ve bir çocuk sahibi olan Sunat, 17 Ağustos 1999 depreminde görev yapan arama kurtarma ekibinde de çalışmıştı. Çanakkale'de yüksek sesle müzik dinleyen komşusunu uyarması sonucu çıkan tartışmada silahla vurularak hayatını kaybeden sanatçı, "geleceğin tiyatro umutlarından biri" olarak betimlenmekteydi.


Ödülleri
2003 Afife Jale Ödülleri, Ayaktakını Arasında oyunu, yılın en başarılı yardımcı erkek oyuncusu ödülü.


Oynadığı bazı oyunlar

Kral Lear
Ayaktakımı Arasında
Karanlıkta Komedi

Oynadığı TV Yapımları

Zümrüt - 2004
Benimle Evlenir misin? - 2001
Mert Ali - 2000
Ateş Dansı - 1998
Kördüğüm - 1997
Gamsızlar - 1993

Yağmur Zamanı (2004)

Yönetmen : Sadullah Celen
Senaryo Yazarı : Tuna Kiremitçi
Tür : -

Fırat İstanbul'un en ünlü gece kulüplerinden Eda'nın ortaklarındandır. Para sıkıntısı yoktur, çok güzel bir evde yaşamakta, çok güzel bir otomobil kullanmakta ve dört çocuğuna hem annelik hem de babalık yapmaya çalışmaktadır. Öfkeli ama bir o kadar da yakışıklı ve karizmatiktir. Onun en büyük sorunu 5 yaşındaki sorunlu kızı Naz'dır. Eylül de bebekken geldiği bir yetiştirme yurdunda büyümüş, çok çalışmış, annesini ve babasını hiç tanımamanın üzüntüsünü başarılarıyla örtmüş, çok güzel ve çok başarılı bir genç kız olarak makus talihini yenmiştir. Fırat'ın tersine çok sakindir, hayata gülümseyerek bakmayı ilke edinmiştir... Fırat, küçük kızına bakıcılık yapacak birisini aramaktadır. Bu arayış, Yetiştirme Yurdu'ndaki dünyasında arkadaşlarıyla birlikte yaşayan Eylül'ün karşısına bir sürpriz olarak geliverir. Yeni bir iş! Ama bakalım bu yeni iş Eylül'ün hayatına neler getirecek? O güne kadar en az on bakıcıyı kaçırtan küçük Naz'a, otoritenin simgesi halinde yaşayan Fırat'a... Hiç alışık olmadığı zengin yaşama dayanabilecek mi Eylül? Üstelik Fırat'ın yakınındaki tek insan olan Aslı'ysa artık ondan bir şeyler beklemektedir. Arkadaşlıklarının yeni bir yola girmesi için her şey hazırdır. Aslı güzel, kültürlü, güçlü bir kadın. Fırat'ın evine ve çocuklarına yakışacak birisi. Belki de bu yüzden, Fırat'a yaklaşma ihtimali olan bütün kadınlardan kuşkulanıyor... Kim bilir? Belki Eylül'den bile...

Sahte Prenses (2006)



Yönetmen : Filiz Kaynak

Senaryo Yazarı : Nuran Devres

Tür : Duygusal


Ceylan eşinden ayrılmış genç ve güzel bir kadındır ve sekiz yaşındaki oğlu Ali'yle yaşamaktadır. Eşinden ve ailesinden destek görmediği için geçim sıkıntısı çekmektedir. Büyük bir otelde kat görevlisi olarak çalışmaktadır.Holding sahibi iyi bir ailenin oğlu olan ve holdingin yöneticiliğini yapan Kerem kız arkadaşıyla yaşadığı evden ayrılıp Ceylan'ın çalıştığı otele yerleşir. Ceylan'ın oğluyla küçük bir kaza sonucu tanışan Kerem yine komik bir tesadüf sonucu Ceylan'ı otelde kalan zengin bir kadın olan Neslihan'la karıştırır.